🔍

İsrail’in Işık ve Sevinç Günü

Yazıda Neler Var

Künyesi

Jon D. Levenson, Israel’s Day of Light and Joy: The Origin, Development, and Enduring Meaning of the Jewish Sabbath
(İsrail’in Işık ve Sevinç Günü: Yahudi Şabat’ının Kökeni, Gelişimi ve Kalıcı Anlamı)
Yayın tarihi: 2024
Yayınevi: Penn State University Press / Eisenbrauns
Sayfa sayısı: 312
ISBN: 9781646022717
Format: Basılı ve e kitap
Türkçe tercüme: Yok


Konu ve İçerik

Israel’s Day of Light and Joy, Jon D. Levenson’un Şabat’a dair uzun soluklu akademik çalışmalarının en kapsamlı ve olgun ürünlerinden biridir. Penn State University Press tarafından yayımlanan bu çalışma, Şabat’ı ne romantize eden bir maneviyat anlatısına indirger ne de modern dünyaya “uyarlanması gereken” bir gelenek olarak ele alır. Levenson’un amacı daha nettir: Şabat’ın nasıl ortaya çıktığını, hangi metinsel ve düşünsel süreçlerden geçerek biçimlendiğini ve neden bugün hâlâ güçlü bir anlam üretmeye devam ettiğini göstermek.

Kitap, yedi günlük haftanın kökenine dair temel bir soruyla açılır. Antik Yakın Doğu’da haftalama pratikleri genellikle ayın evrelerine bağlıydı. Mezopotamya’daki šapattu günleri bu döngünün örnekleri arasında yer alır. İsrail Şabat’ı ise ay takviminden kopuk, kesintisiz ve sabit bir yedi günlük ritme dayanır. Levenson’a göre bu kopuş basit bir kültürel farklılık değildir. Zaman, doğanın döngülerinden alınarak ilahi buyruğa bağlanır ve böylece haftanın yedinci günü, haftanın tamamına anlam veren kurucu bir eksen olur (Levenson, s. 38–46).

Yaratılış anlatısında Tanrı’nın yedinci günde “dinlenmesi” (vayinafaş), Levenson’un dikkatle durduğu bir başka noktadır. Metin Tanrı’nın yorulduğunu bildirmez. Burada söz konusu olan, yaratılışın içine üflenen düzenleyici ve sürdürücü bir canlılıktır. Bu bağlamda menuhah, işin yokluğu değil, yaratılışın tamamlanmasıyla ulaşılan ontolojik bir bütünlük hâlidir. Dünya ancak bu durma anıyla tamamlanır; eksikliğin değil, dolgunluğun ifadesi olarak (Levenson, s. 61–69).

Şabat’ın ikinci ana temeli, Mısır’dan çıkış anlatısında belirir. Tesniye’de Şabat, “köle olduğunu hatırla” buyruğuyla gerekçelendirilir. Bu vurgu Şabat’ı yalnızca kozmik bir düzenin değil, aynı zamanda etik ve toplumsal bir iddianın taşıyıcısı yapar. Levenson, bu noktada Şabat’ı haftalık bir özgürlük beyanı olarak okur. Hizmetkâr, yabancı ve hatta hayvan bile bu günde üretim düzeninden çekilir. Böylece Şabat, insanın doğa ve emek üzerindeki mutlak hâkimiyet iddiasından bilinçli bir feragat anlamı taşır (Levenson, s. 92–104).

Kitabın merkezî bölümlerinden biri Şabat ve hukuk ilişkisine ayrılmıştır. Şabat yasakları, özellikle melaha kavramı etrafında ele alınır. Melaha, yorucu fiziksel emekten ziyade yaratıcı ve dönüştürücü eylemleri ifade eder. Mişkan’ın inşasında kullanılan 39 temel faaliyetle ilişkilendirilen bu yasaklar, Şabat’ı soyut bir ideal olmaktan çıkarıp yaşanan bir zaman düzenine dönüştürür. Levenson, Tanrı’nın evi söz konusu olsa bile, Şabat günü dünya üzerindeki inşa eyleminin durduğunu vurgular. Hukuk burada kısıtlayıcı bir mekanizma değil, kutsal zamanı koruyan bir çeperdir (Levenson, s. 131–156).

Şabat’ın mekânla ilişkisi de kitabın güçlü temalarından biridir. Fiziksel Tapınak’ın yıkımı ve sürgün deneyimi, kutsallığın zamana taşınmasını zorunlu kılar. Levenson, bu noktada Şabat’ı “taşınabilir bir kutsallık alanı” olarak düşünür. Mekâna bağlı olmayan, işgal edilemeyen ve her hafta yeniden kurulan bu zaman mimarisi, Yahudi geleneğinde sürekliliğin temel dayanaklarından biridir. Bu yaklaşım, Abraham Joshua Heschel’in “zamanın mimarisi” fikriyle kesişse de, Levenson Şabat’ı romantik bir kaçış ya da manevi bir sığınak olarak sunmaz. Şabat burada süreklilik taşıyan bir eleştiri ve yapısal bir alternatiftir (Levenson, s. 176–198).

Kitabın son bölümleri, modern zaman rejimleriyle Şabat arasındaki gerilime odaklanır. Sanayileşme, hafta sonu kavramı ve dijital süreklilik, Şabat’ın anlamını dönüştüren başlıca etkenler arasında yer alır. Levenson, modern “weekend” anlayışının Şabat’la örtüşmediğini özellikle belirtir. Hafta sonu üretime ara vermeyi ifade ederken, Şabat bilinçli bir durma ve içsel yönelim pratiği sunar. Havdalah ritüeli üzerinden geliştirilen sınır fikri, kutsal ile sıradan olanın birbirine karışmaması gerektiğini hatırlatır. Kutsal, ancak nerede başladığı ve nerede bittiği bilindiğinde kutsal kalır (Levenson, s. 241–258).

Israel’s Day of Light and Joy, Şabat’ı ritüel ayrıntılardan koparmadan, bu ayrıntılar üzerinden düşünsel bir çerçeve kurar. Levenson’un yaklaşımı ne teolojik bir savunu ne de salt tarihsel bir yeniden inşadır. Şabat, bu çalışmada zamanla kurulan ilişkinin başka türlü olabileceğini gösteren canlı bir düşünce formu olarak belirir. Kitap, hem Yahudi gelenekte Şabat’ın işlevini anlamak hem de zaman, emek, özgürlük ve kutsallık kavramlarını modern bağlamda yeniden düşünmek için temel bir referans niteliği taşır.


İçindekiler

  • Haftanın İki Kökeni (The Two Origins of the Week)
  • Yedinci Günden Şabat’a (From Seventh Day to Sabbath)
  • Altı Gün ve Yedinci Gün (Six Days and the Seventh)
  • Dünyanın Yaratılışı mı, Mısır’dan Çıkış mı? (The Creation of the World or the Exodus from Egypt?)
  • İlahi İstirahati Paylaşmak (Sharing His Majesty’s Repose)
  • İş Nedir: Kanunun Vazgeçilmezliği (What Is “Work”? or, the Indispensability of Law)
  • Önceden Yaşanan Cennet (Paradise Pre Enacted)
  • Modern Hayat Şabat’ı Zorluyor ve Tam Tersi (Modern Life Challenges the Sabbath and Vice Versa)

Neden İlginizi Çekebilir

Bu kitap, Şabat’ı yalnızca nasıl uygulanacağı üzerinden değil, neden Yahudi düşüncesinin merkezinde yer aldığı üzerinden anlamak isteyen okurlar için güçlü bir çerçeve sunar. Zaman, hukuk, özgürlük ve kutsallık gibi temel kavramların Yahudi geleneğinde nasıl iç içe geçtiğini görmek isteyenler için öğretici ve düşündürücüdür. Aynı zamanda Hristiyanlık, modern hafta düzeni ve seküler zaman algısıyla ilgilenenler için de karşılaştırmalı bir perspektif sağlar.


Yazar Hakkında

Jon D. Levenson, Harvard Divinity School’da Yahudi Çalışmaları alanında uzun yıllar görev yapmış, Yahudi kutsal metinleri, Yahudi teolojisi ve antik İsrail dini üzerine çalışmalarıyla tanınan önde gelen akademisyenlerden biridir. Metinleri yalnızca ait oldukları dönemin ürünleri olarak değil, sonraki kuşaklar için anlam üretmeye devam eden canlı yapılar olarak ele alması, onu çağdaş Yahudi düşüncesinde ayrı bir yere yerleştirir.
https://en.wikipedia.org/wiki/Jon_D._Levenson
https://www.hds.harvard.edu/people/jon-d-levenson

Bağlantılar

Diğer Kitaplar

Bunları da beğenebilirsiniz

Welcome Back!

Login to your account below

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Add New Playlist